NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2305 >>

أخذ الجزية من المجوس

110- Mecusi'den Cizye Almak

 

أنبأ يونس بن عبد الأعلى قال أنبأ بن وهب قال أخبرني يونس عن بن شهاب عن عروة ان المسور بن مخرمة أخبره ان عمرو بن عوف وهو حليف بنى عمار بن لؤي وكان شهد بدرا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم بعث أبا عبيدة بن الجراح إلى البحرين يأتى بجزيتها وكان النبي صلى الله عليه وسلم هو صالح أهل البحرين وأمر عليهم العلاء بن الحضرمي فتقدم أبو عبيد بماله من البحرين فسمعت الأنصار بقدوم أبي عبيدة فوافوا صلاة الفجر مع رسول الله صلى الله عليه وسلم فلما صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم انصرف فتعرضوا له فتبسم رسول الله صلى الله عليه وسلم حين رآهم قال أظنكم سمعتم أن أبا عبيدة قدم بشيء من البحرين قالوا أجل قال أبشروا وأملوا ما يسركم فوالله ما من الفقر أخشى عليكم ولكني أخشى عليكم ان تنبسط الدنيا عليكم كما بسطت على من كان قبلكم فتنافسوا فيها كما تنافسوا وتهلككم كما أهلكتهم

 

[-: 8713 :-] Amr b. Avf (Amir b. Lüey oğullarının müttefikidir ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Bedir savaşına katılmıştır) bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ubeyde b. el-Cerrah'ı Bahreyn'e cizyeyi toplaması için göndermişti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha önce Bahreyn ile anlaşma yapmış ve Ala' b. el-Hadraml'yi oraya vali olarak atamıştı. Ubeyde, Bahreyn'den cizye mallarını toplayıp geri döndü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kıldırdıktan sonra gitmek üzere kalkınca Ensar önünü kesti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların bu halini görünce tebessüm edip:

 

"Zannedersem Ebu Ubeyde'nin Bahreyn'den bir şeyler ile geldiğini duydunuz" buyurdu. Ensar da: "Evet" diye karşılık verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müjdeler olsun size! Sizi sevindirecek haberi de bekleyin. Allah'a yemin olsun ki sizin fakir olmanızdan korkmuyorum. Ancak daha öncekilere olduğu gibi dünya nimetlerinin önünüzde serilmesinden, onların dünyalık yarışına girdikleri gibi sizin de öyle bir yarışa girmenizden, dünyanın onları helak ettiği gibi sizi de helak etmesinden korkuyorum" buyurdu.

 

Tuhfe: 10784

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3158, 4015, 6425), Müslim (2961), İbn Mace (3997), Tirmizi (2462) ve Ahmed, Müsned (17234) rivayet etmişlerdir.

 

 

أنبأ عبيد الله بن سعد بن إبراهيم بن سعد قال ثنا عمي قال ثنا أبي عن صالح عن بن شهاب قال أخبرني عروة بن الزبير أن المسور بن مخرمة أخبره أن عمرو بن عوف وكان شهد بدار مع رسول الله صلى الله عليه وسلم أخبره أن رسول الله صلى الله عليه وسلم بعث أبا عبيدة بن الجراح إلى البحرين يأتى بجزيتها وكان رسول الله صلى الله عليه وسلم صالح أهل البحرين وأمر عليهم العلاء بن الحضرمي فقدم أبو عبيدة بماله من البحرين فسمعت الأنصار بقدومه فوافت صلاة الفجر مع رسول الله صلى الله عليه وسلم فلما صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم صلاة الفجر انصرف فتعرضوا له فتبسم رسول الله صلى الله عليه وسلم حين رآهم قال أظنكم قد سمعتم ان أبا عبيدة قد جاء بشيء قالوا أجل يا رسول الله قال فأبشروا وأملوا ما يسركم فوالله ما من الفقر أخشى عليكم ولكني أخشى عليكم ان تبسط الدنيا عليكم كما بسطت على من كان قبلكم فتنافسوها كما تنافسوا وتلهيكم كما ألهتهم

 

[-: 8714 :-] Bedir savaşında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte olan Amr b. Avf bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ubeyde b. el-Cerrah', Bahreyn'e cizye alması için göndermişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bahreyn ile anlaşma yapıp oraya Ala' b. Hadraml'yi de vali tayin etmişti. Ubeyde, Bahreyn'den mal ile geri döndüğünde Ensar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile sabah namazını kıldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldıktan sonra gitmeye kalkınca Ensar önünü kesti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların bu halini görünce tebessüm edip:

 

''Zannedersem Ubeyde'nin bir şeyler ile geldiğini duydunuz" buyurdu. Ensar da: "Evet, ey Allah'ın Resulü!" diye karşılık verdi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Müjdeler olsun size! Sizi sevindirecek haberi de bekleyin. Allah'a yemin olsun ki sizin fakir olmanızdan korkmuyorum. Ancak daha öncekilere olduğu gibi dünya nimetlerinin önünüzde serilmesinden, onların dünyalık yarışına girdikleri gibi sizin de öyle bir yarışa girmenizden, dünyanın onları helak ettiği gibi sizi de helak etmesinden korkuyorum" buyurdu.

 

Tuhfe: 10784

Bir önceki hadiste geçti.

 

 

أنبأ إسحاق بن إبراهيم قال أنبأ سفيان عن عمرو سمع بحاله لم يكن عمر أخذ الجزية من المجوس حتى شهد عبد الرحمن بن عوف أن رسول الله صلى الله عليه وسلم أخذها من مجوس هجر

 

[-: 8715 :-] Becale'nin bildirdiğine göre, Abdurrahman b. Avf, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Hecer mecusilerinden cizye aldığına şahitlik edene kadar, Hz. Ömer mecusilerden cizye almadl.

 

Tuhfe: 9717

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3156, 3157), Ebu Davud (3043), Tirmizi (1586) ve Ahmed, Müsned (1657) rivayet etmişlerdir.

 

 

ممن تؤخذ الجزية

111- Cizye Kimden Alınır?

 

أنبأ محمد بن بشار قال حدثنا عبد الرحمن قال حدثنا سفيان عن الأعمش عن يحيى بن سعيد بن جبير عن بن عباس قال مرض أبو طالب فجاء النبي صلى الله عليه وسلم يعوده فكان عند رأسه فقعد رجل فقام أبو جهل فجلس فيه فشكوا النبي صلى الله عليه وسلم إلى أبي طالب وقالوا إنه يقع في آلهتنا قال يا بن أخى ما تريد إلى هذا قال يا عم إنما أريدهم على كلمة يدين لهم بها العرب ثم لتؤدي إليهم العجم الجزية قال وما هي قال لا إله إلا الله فقالوا اجعل الآلهة إلها واحدا ان هذا لشيء عجاب وانطلق الملأ منهم

 

[-: 8716 :-] ibn Abbas der ki: Ebu Talib rahatsızlandığında Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu ziyarete geldi. Ebu Talib'in başının yanında bir kişi oturacak kadar yer vardı. Ebu Cehl kalkıp oraya oturdu. Oradakiler Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Ebu Talib'e şikayette bulunup: "Bu, ilahlarımıza hakaret ediyor" dediler. Ebu Talib:

 

"Ey kardeşim oğlu! Bunlardan ne istiyorsun?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey amcam! Ben onlardan öyle bir söz istiyorum ki, o söz ile Araplar kendilerine boyun eğecek, Acemler de kendilerine cizye ödeyecektir" karşılığını verdi. Ebu Talib: "Bu söz nedir?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "La ilahe illaIlah" karşılığını verdi. Bunun üzerine oradakiler: "lIahları bir tek ilah mı yaptı? Gerçekten bu çok tuhaf bir şey!" (Sad 5) dediler ve kalkıp gittiler.

 

11372 ve 11373 te tekrar gelecektir.  -  Tuhfe: 5647

 

Diğer tahric: Hadisi Tirmizi (3232), Ahmed, Müsned (2008), Tahavi, Şerh Müşkili'I-Asar (2029) ve İbn Hibban (6686) rivayet etmişlerdir.